Yıllar önce, bazı muhalif gazeteciler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Muhtar bile olamaz” demişlerdi. Buna rağmen kendileri 23 yıldır AKP’nin liderliğinde başbakan ve cumhurbaşkanı olarak ülke yönetiminde ve halen de tek söz sahibi olarak devam etmektedir.
Bu durumdan rahatlıkla şu sonuç çıkarılabilir. Zamanında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a muhtar bile olamaz yakıştırması yapanlar, toplumumuzun sosyal ve kültürel yapısıyla, siyasete yön veren bize has saiklerin nelere kadir olabileceği hususlarında hiçte bilgi ve öngörü sahibi değillermiş.Örneğin, dini siyasete alet etmenin ve körü körüne muhafazakârlığın bir kısım seçmen üzerindeki yönlendirme etkisi gibi…Bir açıdan, başta CHP olmak üzere muhalif partileride bu değerlendirmenin içine sokabiliriz. Öyle olmasaydı bu güne kadar peş peşe on bir seçim kaybetmezlerdi.
Türk siyasi hayatında geçen 23 yıl bize göstermiştir ki, Cumhurbaşkanı Sn.Erdoğan’ın arkasında konsolide olmuş %25-30 oranında bir seçmen kitlesi var. Yokluk, yoksulluk, yolsuzluk, adaletsizlik, pahalılık gibi aklınıza gelebilecek her konuda, ülkedeki kötü gidişat bu kesimin umurunda bile değil. Sn. Erdoğan onlar için ülkede “Reis”, uluslararası boyutta ise bir “Dünya Lideri”. Kendileri ne söylerse söylesin, hangi tavırları takınırsa takınsın, genellikle şimdiye kadar olduğu gibi hangi boş vaatlerde bulunursa bulunsun bu seçmen kitlesinin övgü ve alkışları hep arkasında. Sorma, sorgulama ve muhakemede bulunma hak getire. Onun içindir ki son on beş yıldır yaşanan, her biri skandal boyutlarındaki olaylara rağmen, Cumhurbaskanı Erdoğan ve dolayısiyle de AKP iktidarını sürdürebilmektedir.
Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, demokrasi, cumhuriyet ve laiklikten yana olan seçmen kitlesi için ise tam tersine.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisi ülkeye her alanda zarar veren ve bir an önce ülke yönetiminden hemen gitmesi gereken bir lider.
Gelecekte ülke ve toplum yararına bir değişimin yaşanması CHP ve diğer muhalefet partilerinin göstereceği siyasal başarıya bağlıdır.
Muhalefetin Sn. Erdoğan’ın sıklıkla yaptığı sun’i gündemlere takılıp kalmak yerine, bu gün ülkede yanlış giden ne varsa iktidra geldiklerinde bunları nasıl hala yola koyacaklarını vatandaşa açık, seçik anlatmalıdırlar. Merkezi iktidarın haksız baskılarına karşın, CHP’ li belediyeler ellerinden gelenin en iyisini yaparak bunları halka anlatmalılar. Otokontrolü aksakmamalılar. Mevcut halleriyle kendilerini kesinlikle yeterli bulmasınlar. Zira, onlara güvenen insanların bir daha hayal kırıklığı yaşamaya gücü kalmadı. Karşınızda son cumhurbaşkanı ve milletvekili seçiminde, Sn.Kılıçdaroğlu hakkında rakipler tarafında hazırlanıp, Sn.Erdoğan tarafından basında dile getirilen sahte kasetlere prim veren bir seçmen grubu var. Bir vatandaş gözüyle nacizane düşüncem, başarı için hiç bir şey kolay olmayacaktır.
